Bir varmış, bir yokmuş. Renkli bir mahallede minik bir kız çocuğu yaşarmış. Bu sevimli kızın adı Ayşe’ymiş. Ayşe, ilk okul birinci sınıfa yeni başlamış ve öğrenmeye çok hevesliymiş. Bir de küçük kardeşi Ali varmış. Ali henüz anaokuluna gidiyormuş ve her gün yeni şeyler keşfetmeye bayılıyormuş.
Bir gün Ayşe, bahçede oyun oynarken birdenbire yerde dururken garip bir şapka bulmuş. Şapka rengarenkmiş ve üzerinde parlak yıldız desenleri varmış. Ayşe şaşkınlıkla şapkayı eline alıp dikkatlice incelemeye başlamış.
Tam o esnada Ali, koşarak yanına gelmiş ve “Abla, ne buldun?” diye sormuş. Ayşe, “Bak Ali, çok ilginç bir şapka buldum. Ama ne işe yaradığını bilmiyorum” demiş.
Ali, “Hadi takalım bakalım, belki sihirli bir şeyler olur” demiş ve şapkayı Ayşe’nin başına koymuş. Şapka, Ayşe’nin başına yerleştiği anda birdenbire parlar ve iki kardeş kendilerini kocaman bir kütüphanenin içinde bulurlar. Raflarda yüzlerce kitap, haritalar, oyuncaklar ve daha birçok şey varmış. İki kardeş şaşkınlık ve hayranlık içinde etrafa bakınırken duvarda yazan şu yazıyı fark etmişler:
“KÜTÜPHANE KURALI: Her şey yerine geri koyulur.”
Ayşe ve Ali, bu yazıyı okuyunca ne anlama geldiğini düşünmüşler. Ayşe, “Hmmm, sanırım bu kütüphanede her şeyi aldığımız yere geri koymamız gerekiyor” demiş. Ali de başını sallayarak “Haklısın abla, annem de evde oyuncaklarımızı toplama kuralını öğretmişti” demiş.
İkisi birlikte kütüphaneyi keşfetmeye başlamışlar. Ayşe, ilginç bir dünya haritası bulmuş ve heyecanla haritayı incelemeye başlamış. Ali ise renkli bloklardan yapılmış bir kale inşa etmeye koyulmuş. Her biri, kendi oyuncakları ve kitaplarıyla eğlenmiş.
Bir süre sonra, kütüphanede gezinirken bir not daha bulmuşlar. Bu notta şunlar yazıyormuş: “AİLE KURALI: Yardımlaşmak ve sorumluluk almak önemlidir.”
Ayşe, “Ali, bu kuralı biliyor musun? Annemiz hep bize birbirimize yardım etmemizi öğretir, hatırlıyor musun?” demiş. Ali gülerek, “Evet Ayşe abla, tabi ki hatırlıyorum. Annem her zaman sorumluluk almanın ve yardım etmenin önemli olduğunu söyler” demiş.
Ayşe ve Ali, kütüphanede her şeyi yerli yerine koymuş ve birbirlerine yardım ederek tek tek raflara yerleştirmişler. Tam her şeyi yerli yerine koyarken şapka yeniden parlamış ve iki kardeş bir anda tekrar evdeki bahçelerinde bulmuşlar kendilerini.
Ayşe, “Ne kadar ilginç bir maceraydı değil mi?” demiş. Ali, başını sallayarak “Evet, çok eğlenceliydi ve aynı zamanda aile kurallarını da hatırladık!” demiş.
O günden sonra Ayşe ve Ali, evdeki kurallara daha fazla dikkat etmişler. Her zaman oyuncaklarını toplar, birbirlerine yardım eder ve sorumluluk alırlarmış. Çünkü biliyorlarmış ki, aile içindeki kurallar onları daha mutlu ve düzenli bir yaşam sürmelerine yardımcı oluyormuş.
İşte böylece Ayşe ve Ali’nin macerası sona ermiş. Ama biliyormuş ki, aile kurallarına uymanın ve birbirlerine yardım etmenin ne kadar önemli olduğunu hiç unutmamışlar.
Masal dünyasında her şey mümkün olduğu gibi, aile içinde kurallara uymak da hayatımızı güzelleştirir ve mutluluğumuzu artırır, değil mi?
Sonuç olarak:
1. Eşyaları yerine koymak önemlidir.
2. Yardımlaşarak ve sorumluluk alarak daha güzel bir yaşam sürebiliriz.
Mutlu ve düzenli bir yaşam sürmek dileğiyle, hikayemiz burada biter.